منتدى القفطان المغربي اهلا وسهلا بكـٍ يا فى https://caftandumaroc.forummaroc.net اخر زياره لكـ كانت فى |
|
| صفة الحج والعمره- باللغه التركيه | |
| | كاتب الموضوع | رسالة |
---|
moon_light3 نائبة المديرة
sms : رَبِّ لَا تَذَرْنِي فَرْداً وَأَنتَ خَيْرُ الْوَارِثِينَ
الجنس : عدد المساهمات : 31908 تاريخ التسجيل : 10/06/2011 الموقع : القفطان المغربي العمل/الترفيه : طالبه المزاج : هادئه جدا
| موضوع: صفة الحج والعمره- باللغه التركيه الجمعة سبتمبر 14, 2012 8:58 am | |
| عبد العزيز بن عبد الله آل الشيخ
HAC VE UMRE NASIL YAPILIR?
Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamdolsun.Çok, temiz ve mübârek hamd, Allah’adır.
Beytullah’ı, insanlar için toplanma yeri ve güvenli bir mekân kılarak mü’min kullarının
gönüllerini oraya meyletmelerini sağlayan Allah’a hamdolsun.Beytullah’ı en güzel bir
şekilde haccedip umre yapan Allah’ın seçkin kulu, sevgilisi, âlemlere rahmet olarak
gönderilen Hz.Muhammed’e salât ve selâm olsun.Gerçekten Muhammed-sallallahu
etmiş ve Allah yolunda gereği gibi cihâd etmiştir. nsanlara doğru yolu göstermek,
onları küfür ve şirk karanlığından, slâm güneşine ve aydınlık nûruna çıkarmak için
Allah-azze ve celle-, O’nu slâm dîniyle göndermiştir.
Nitekim Allah-azze ve celle- bu konuda şöyle buyurmaktadır:
Allah’ın kendisine bıraktığı emâneti yerine getirmiş, ümmetine nasihat
[
:
]
“(Ey Muhammed!Sana ve senden önceki peygamberlere vahyettiğimiz gibi) Sana da
katımızdan Kur’an’ı vahyettik.(Sana vahiy gelmeden önce) Sen, (daha önce inen)
kitap(lar) nelerdir ve îmân nedir? hiçbirisini bilmiyordun.Ancak Biz Kur’an’ı,
kullarımızdan dilediklerimize dosdoğru yolu bulmaları için bir aydınlık kıldık.Şüphesiz
ki sen (Ey Muhammed!),-Allah’ın izniyle-dosdoğru yola ( slâm’a) iletirsin”Şurâ Sûresi:52
Allahım!Bize farz kılıp yerine getirmemizi emrettiğin ibâdetler için sana hamdolsun.
Yine bu ibâdetleri kolaylaştırıp yerine getirmemizi sağladığın için sana hamdolsun.
Mekke-i Mükerreme, yeryüzünün en fazîletli ve Allah Teâlâ’ya en sevimli yeridir.
Çünkü orada Mescid-i Haram vardır, Kâbe-i Muazzama vardır.Allah Teâlâ, dünyanın
her yerindeki müslümanların günde beş defa O’nun emrine icâbet ederek
namazlarında Mekke-i Mükerreme’ye yönelmeleri için orayı kıble kılmıştır.
Mekke-i Mükerreme,peygamberlerin beşiği,babamız brâhîm-aleyhisselâm-’ın makamı,
aleyhi ve sellem-’in
peygamber olarak gönderildiği
Buraya gelmeden önce, Mekke-i Mükerreme ve Kâbe-i Muazzama’ya uzakta,
ülkende iken namazlarında Allah’a yöneliyor, (televizyondan) Mescid-i Haram’da
namaz kılanları görüyor ve onlardan birisi olmayı, Kâbe’nin etrafında tavaf edenler
gibi tavaf etmeyi, namaz kılanlar gibi namaz kılmayı, zemzem suyundan içmeyi, Safâ
3
ve Merve arasında sa’y etmeyi ve Allah’a ibâdet edilen en fazîletli mekânda sen de
Allah’a ibâdet etmeyi Allah Teâlâ’dan sana nasip buyurmasını diliyordun.
Allah Teâlâ’dan nice defalar hac ve umre ibâdetini yerine getirmeyi sana
kolaylaştırması için duâ etmişsindir.Nitekim Allah Teâlâ bu duânı kabul buyurarak
hayâllerini gerçeğe çevirdi ve seni murâdına erdirdi.Bunun için Allah Teâlâ’ya
şte sen, şimdi Beytullah’a gitmek için yola çıkıyorsun.Müslüman olarak senin bizim
üzerimizde hakkın vardır. şte bu hakkı yerine getirerek, Mescid-i Haram’a gitmeye
azmettiğin andan itibaren, selâmet içerisinde ve büyük ecirler kazanmış olarak ehline
dönünceye kadar seni bizimle beraber şu kısa yolculuğa dâvet ediyoruz.
HAC VE UMREN N FAZÎLET :
Hac ve umrede yapılması gereken işleri Kur’an ve sünnette belirtilen şekilde ve
Allah rızâsı için yapan kimse için hac ve umrenin Allah katındaki sevabı çok büyüktür.
ondan râzı olsun-
rivâyet edilen hadîste Rasûlullah-sallallahu
“Her kim, bu beyti (Kâbe’yi) tavaf etmek için gelir de (ihramlıyken) eşiyle cinsel
ilişkide bulunmaz ve herhangi bir günah işlemezse, anasından doğduğu gibi
Bunun anlamı; sanki anasından yeni doğmuş, hiçbir günah ve kötülük işlememiş
çocuk gibi, umre yapan kimsenin Allah tarafından günahları bağışlanır, demektir.
Umrenin fazîleti Ramazan ayında artarak daha da büyür.Öyle ki bu ayda yapılan
umre, Peygamber-sallallahu aleyhi ve sellem- ile birlikte yapılan hacca denktir.
ondan râzı olsun-
rivâyet edilen hadîste, Peygamber-
“ ki umre arasında yapılan küçük günahlara, bu iki umre (sevabı) keffâret olur.Kabul
olunan haccın karşılığı (mükâfatı) ancak cennettir.” Buhârî ve Müslim
Kabul olunan hac, içerisinde riyâ ve şöhret amacı taşımayan, hiçbir günah
işlenmeyen ve Allah’a itaatsizlik olmayan hactır.Hacının, hacda yapılması gereken
işleri Allah ve Rasûlünün emrettiği şekilde yapmasıdır.
HAC VE UMRE YAPMANIN HÜKMÜ:
4
Hac, slâm dînin beş temel esâslarından birisidir. slâm ümmeti, Peygamber-sallallahu
yapmaya gücü yeten her müslümanın ömründe bir defa olmak üzere hac
yapmasının farz olduğunda oybirliğine varmışlardır.
Nitekim Allah-azze ve celle- bu konuda şöyle buyurmaktadır:
günümüze kadar; akıl-bâliğ ve hür olan,malı ve bedeniyle hac
“Yoluna gücü yetenlerin (hac farizasını yerine getirmek için Allah’ın) evini haccetmesi, Allah’ın
insanlar üzerindeki bir hakkıdır.Her kim, (hac farizasını) inkâr ederse, bilsin ki Allah, bütün
âlemlerden (ondan ve diğer kullarının yapacağı hacdan) müstağnîdir.” Âl-i mrân Sûresi:97
Umreye gelince, slâm âlimlerinin en doğru olan görüşüne göre, ömürde bir defa
olmak üzere umre yapmak farzdır.Bu umre, ister hac ile birlikte yapılsın, isterse hac
yapılan yılda yalnız başına yapılsın aynıdır.Akıl-bâliğ olan, Mekke-i Mükerreme’ye
ulaşacak kadar yol masrafına ve bu ibâdeti edâ ederken ihtiyacını giderecek
nafakaya sahip her müslümanın umre yapması gerekir.
için yapılan bir ibâdettir. ster büyük olsun, isterse
küçük olsun, bir ibâdetin Allah katında kabul olunabilmesi, senin de istemiş olduğun
Allah’ın rızâsı ve O’nun cennetini elde edebilmen için iki şartın gerçekleşmesi gerekir:
Birincisi: bâdetin, yalnızca Allah rızâsı için yapılması, kullarından hiç kimseyi Allah’a
Nitekim Allah-azze ve celle- kudsî bir hadîste şöyle buyurmaktadır:
“Ben, ortak koşulmaktan müstağnîyim.Her kim, benim için bir amel işler de o ameline
benimle birlikte başkasını ortak koşarsa, onu ortak koştuğu şeyle başbaşa bırakırım.”
Bunun anlamı;Allah Teâlâ, işlediği amele kendisiyle birlikte başkasını ortak koşulan
ameli kulundan asla kabul etmez, demektir.
nsanların kendisini görmesi veyahut da insanların kendisini duyması için hac veya
umre yapan kimseyi buna örnek olarak verebiliriz.
Dolayısıyla azîz kardeşim, bütün bunlar amelleri boşa götüren davranışlardır.
kincisi:Bu ibâdeti yerine getirirken Peygamber-sallallahu
uyman, yani O’nun yaptığı gibi yapman gerekir.
Şüphesiz ki Allah Teâlâ’nın yerine getirmemizi emrettiği ibâdetlerin nasıl olduğunu
ve nasıl yerine getirilmesi gerektiğini, ancak Allah’ın kitabı Kur’an-ı Kerîm ile Rasûlullah
aleyhi ve sellem-’in
sünnetinde bulmaktayız.
5
slâm dîninde, nasıl yerine getirilmesi hususunda hiçbir bilgi olmayan bir ibâdet
bulamazsın.Örneğin namaz; nasıl kılınması gerektiği hususunda kendisine has özellikleri
vardır.Zekât,Ramazan orucu,hac ve diğer ibâdetler de böyledir.
Nitekim Rasûlullah-sallallahu aleyhi ve sellem- Vedâ haccında şöyle buyurmuştur:
ر
ظ
((
روا
“Hac ile ilgili ibâdetlerinizi benden alınız (öğreniniz)”. Müslim
Bunun anlamı; “hac ve umre işlerinde benim yaptıklarıma bakın ve beni örnek alın”
Allah ve Rasûlünün ibâdette meşrû kılmadığı her
türlü fazlalıktan ümmetini şiddetle uyarmış ve şöyle buyurmuştur:
((
روا
“Her kim, işimizde (dînimizde) olmayan bir şey yaparsa, o yaptığı şey, reddolunur
Bunun anlamı;Her kim, bir ibâdeti Allah ve Rasûlü
kılmadığı bir şekilde yaparsa, o yapmış olduğu ibâdet kendisinden reddolunur, Allah
-sallallahu aleyhi ve sellem-’in
Her ibâdeti yerine getirirken bu iki şartı gözönünde bulundurman gerekir.Hac ve
umre ibâdetini yerine getirirken bilmen gereken en önemli şey; hac ve umreni Allah
rızâsı için yapıp yapmadığını, yine Allah ve Rasûlü-sallallahu aleyhi ve sellem-’in meşrû kıldığı
şekilde yerine getirip getirmediğini gözden geçirmen gerekir.
Allahım!Yaptığımız her amelimizi vechi kerîmine lâyık eyle.Bu amellerimizle ne riyâ,
ne de şöhret istiyoruz.Allahım!Bu ibâdeti, Senin ve Rasûlünün bize emrettiği şekilde
yerine getiriyoruz.!Onları bizden kabul buyur.. Âmîn.
Hac yapmak için Mekke’ye doğru yola çıkmaya karar verdiğin zaman, yol ve
orada harcayacağın masraflarını helâl maldan ayırmalısın.Yoldayken Allah’a itaatte
sana yardımcı olacak iyi yol arkadaşını araştırman gerekir.Hac ibâdetini bilerek
yapabilmen ve de haccını bozacak hatalara düşmemen için, hacla ilgili bilgileri iyice
öğrenmen gerekir.Hacla ilgili bilemediğin şeyleri ilimde derinleşmiş âlimlere sorman
gerekir.Çünkü âlimler, peygamber-sallallahu
Bir kadının;baba,kardeş,oğul,koca veya bunlar gibi kendisine mahrem durumunda
olan birisiyle yola çıkması gerekir.Mahremsiz olarak tek başına yola çıkar ve haccını
yaparsa, günahkâr olur, ancak haccı Allah’ın izniyle geçerlidir.
Büyük bir ibâdetle ilgili bilgileri elde etmek için şimdi hep birlikte, bu yüce dînin
geniş sahasına girelim.Seninle Allah’ın en fazîletli mekânına, Beytullah’a gitmek için
aleyhi
sellem-’in
ve
de buyurduğu gibi,
6
yola çıkalım kardeş.Orası öyle bir mekândır ki Allah Teâlâ orayı mübârek ve emîn bir
belde, orada bulunanları da emîn kılmıştır.
HACCIN ÇEŞ TLER :
Haccın çeşitleri üçtür.Hacı, bu üç çeşitten herhangi birisini seçebilir.Hangisiyle
haccını yaparsa, o haccı geçerlidir.Bu hac çeşitleri şunlardır:
Temettu’ haccı:Hacının, Şevvâl, Zilkâde ve Zilhicce ayının ilk on günü olan hac
aylarında mîkat yerinden umre yapmak için ihrama girdiğinde;
diyerek niyet etmesi, sonra da umrede yapılması gereken işlerin hepsini yerine
getirmesidir.Tavaf ettikten ve sa’y yaptıktan sonra saçlarını kökünden kazıtır veya
kısaltır.Böylece umresi tamamlanmış olur. hramlıyken kendisine haram olan her şey
helâl olur.Zilhicce ayının 8. günü olunca, bulunduğu yerden;
diyerek hac için ihrama girer.Temettu’ haccı yapan kimse bayramın 1. günü bir
koyun veya keçi, veyahut deve veya sığırın yedide birine ortak olmak sûretiyle kurban
kesmesi gerekir.Kurban kesemeyecek durumda ise, 3 günü hacda, 7 günü de ehline
döndükten sonra toplam 10 gün oruç tutması gerekir. slâm limlerinin en doğru olan
görüşüne göre, beraberinde kurbanını götürmeyen için hac çeşitlerinin en fazîletlisi,
temettu’ haccıdır.Çünkü Peygamber-sallallahu
sa’y ettikten sonra ashâbına şöyle buyurmuştur:
aleyhi ve sellem-
Safâ ve Merve arasında
“Sizden kim, beraberinde kurbanını getirmemiş ise, (tıraşı olup) ihramından çıksın ve
bunu haccının umresi saysın.” Buhârî ve Müslim
Hac çeşitlerinin en fazîletlisinin temettu’ haccı olmasının nedeni; hacının bu
yolculuğunda hac ile umreyi birleştirmiş olmasıdır.
Kırân Haccı:Hacının, hac aylarında mîkat yerinden ihrama girdiğinde umre ile haccı
((
diyerek her ikisine birlikte niyet etmesidir.Mekke’ye vardığında umre tavafını
yapar.Ardından hac ve umre için bir defa olmak üzere sa’y eder.Bu sa’yını farz
tavafla birlikte yapmak için de erteleyebilir.Sonra hacı, Zil-hicce ayının 8. günü
Minâ’ya çıkıncaya kadar ihramlı halde kalır, saçını usturayla kazıtamaz veya
7
(makasla) kısaltamaz.Böylece geri kalan ibâdetlerini tamamlar.Kırân haccı yapan
hacı, Temettu’ haccı yapan kimse gibi bir koyun veya keçi, veyahut deve veya sığırın
yedide birine ortak olmak sûretiyle kurban kesmesi gerekir.Kurban kesemeyecek
durumda ise, 3 günü hacda, 7 günü de ehline döndükten sonra toplam 10 gün oruç
frâd Haccı: Hacının, hac aylarında mîkat yerinden ihrama girdiğinde;
diyerek sadece hacca niyet niyet etmesidir. frâd haccına niyet eden hacı, kırân
haccına niyet eden hacının yaptıklarının aynısı yapar, ancak kırân haccına
niyetlenen hacının bir kurban kesmesi gerekir, ifrâd haccına niyetlenen hacının ise
kurban kesmesi gerekmez.Çünkü ifrâd haccı yapan kimse, kırân ve temettu’ haccı
yapan kimseler gibi, hacla umreyi birlikte yapmamışlardır.
Hacı, bu üç hac çeşitlerinden birisini yapmakta muhayyerdir.Ancak daha önce de
belirtildiği gibi, beraberinde kurbanını getirmeyen için, en fazîletlisi temettu’ haccıdır.
Hac veya umre yapmak amacıyla Allah’ın mukaddes evi Beytullah’a yöneldiğin
zaman bilmen gerekir ki, bu ibâdete başlaman mîkat yerinden ihrama girmenle
hram;Hac veya umre ibâdetine niyet etmek demektir.Hac veya umre yapmak
amacıyla Mekke’ye gelen herkes mîkattan ihrama girer.
Mîkatlar;Peygamberimiz Muhammed-sallallahu
Beytullah’ı haccetmek veya umre yapmak amacıyla dünyanın her yerinden
gelenlerin Mekke’ye varmadan önce ihrama girdikleri yerlerdir.Bu mîkat yerleri
Zul-Huleyfe:Medine halkıyla o yoldan gelenlerin mîkat yeridir.Zul-Huleyfe ile
Mescid-i Nebevî’nin arası 13 kilometredir.Zul-Huleyfe, Mekke’ye en uzak olan mîkat
yeridir.Bu mîkat yeriyle Mekke arası 420 kilometredir.Günümüzde bu mîkat yeri,
Cuhfe:Râbiğ denilen şehre yakın bir eski köydür.Hac veya umre yapmak için gelen
insanlar, şu anda Râbiğ denilen yerden ihrama girmektedirler.Râbiğ şehri, Cuhfe
denilen yere çok yakındır.Bu mîkat yeri ile Mekke arası 208 kilometredir. Burası Suriye,
Lübnan,Ürdün,Filistin ve Mısır halkları ile S. Arabistan’ın kuzeyinde oturanlar, kuzey ve
batı Afrika halkı ile o yoldan gelenlerin mîkat yeridir.
Karnul-Menâzil:Burası “Seylul-Kebîr” adıyla da blinmektedir.Bu mîkat yeriyle Mekke
arası 78 kilometredir.Burası, S.Arabistan’ın Necd bölgesi halkı ile Basra Körfezi ülkeleri,
Irak ve ran halkları ile o yoldan gelenlerin mîkat yeridir. Tâif şehrinin batısındaki dağlık
Hedâ yolu üzerinde bulunan “Vâdi Mahram” mîkat yeri de bu mîkatla aynı hizâdadır.
aleyhi
sellem-’in
ve
8
Buranın Mekke’ye uzaklığı ise, 75 kilometredir.Burası, Tâif halkı ile o yoldan gelenlerin
mîkat yeridir.Ancak burası müstakil bir mîkat yeri değildir.
Yelemlem:Günümüzde bu mîkat yeri “Sa’diyye” adıyla da bilinmektedir. Mekke’ye
uzaklığı, 120 kilometredir.Burası, Yemen halkı ile o yoldan gelenlerin mîkat yeridir.
Zâtu Irk:Burası, Irak halkı ile doğuda oturanların mîkat yeridir.Ancak şu an burası, yol
olmaması sebebiyle terkedilmiş durumdadır.Mekke’ye uzaklığı, 100 kilometredir.Irak
halkı ile doğu halkı şu an “Seylul-Kebîr” veya “Zul-Huleyfe”den ihrama girmektedirler.
Mekke halkı ise, hac için evlerinden, umre için ise, “Ten’im” mescidinden veya
Harem sınırlarının dışından herhangi bir yerden ihrama girerler.
Cidde,Bahra,Şarâi’ gibi mîkat sınırları içerisinde oturan kimseler, hac veya umre için
Hac yapmak isteyen her müslümanın bu sayılan mîkat yerlerine uğradığında
ihrama girmesi gerekir.Hac yapmak istediği halde, ihrama girmeyip bilerek mîkat
yerini geçen kimsenin tekrar mîkat yerine dönmesi gerekir.Aksi takdirde Mekke’de bir
cezâ kurbanı kesmesi ve etinin hepsini Mekke’de fakirlere dağıtması gerkir.Bu cezâ
Aynı şekilde unutarak veya uykuda kaldığından dolayı mîkat yerini ihrama
giremeden geçen kimsenin hatırladığı an tekrar mîkat yerine dönmesi ve oradan
ihrama girmesi gerekir.Aksi takdirde yukarıda olduğu gibi, bir cezâ kurbanı kesmesi ve
etini Mekke’de fakirlere dağıtması gerekir.
Hac ve umre yapmak isteyenin mîkat yerinde yapması gereken şeyler:
Karayoluyla mîkat yerine ulaştığın zaman, gusül abdesti alıp bedenine güzel koku
sürünmen, mümkünse tırnaklarını kesmen sünnettir.Bundan sonra Ridâ ve izâr’dan
oluşan ihram elbisesini giymen gerekir. hram elbisesinin beyaz ve yeni olması daha
fazîletlidir.Ancak yeni değil ise, temiz olması yeterlidir.
Bu arada ihram elbisesine güzel koku sürülmemesi gerekir.Şayet güzel koku
sürülmüşse, güzel kokunun bulaştığı yeri derhal yıkaman gerekir.
Kadın için sünnet olan herhangi bir elbise yoktur.Bilakis dilediği elbisesini giyebilir.
Vücût hatlarını belli etmeyen, vakar ve saygınlığını koruyan bir elbise giymesi ve
fitneye sebep olabilecek şeylerden uzak durması gerekir.Ayrıca erkeklerin yanından
geçecek kadının güzel koku sürünmemesi gerekir.
Herhangi bir farz namazı kıldıktan sonra ihrama girmen sünnettir. hrama girdiğin
vakit, farz bir namaz vakit değil ise, sadece iki rekat abdest namazı kılarsın.
Bunların hepsini yaptıktan sonra, umreye niyetlenerek şöyle de:
9
Ardından,Peygamberin Muhammed-sallallahu
aleyhi ve sellem-
ihrama girdikten sonra
Anlamı:“Buyur Allahım!Buyur (emrine geldim).Buyur (Allahım!Emrine geldim), senin
hiçbir ortağın yoktur, buyur (Allahım!Emrine geldim).Hamd da senin, mülk de senin,
nimet de senindir.Senin hiçbir ortağın yoktur.”
Havayoluyla geliyorsan uçağın pilotu, denizyoluyla geliyorsan geminin kaptanı,
hacıların ihram elbiselerini giymeleri için genellikle yolculara mîkatın hizâsına
gelmeden önce anons yaparlar.Mîkatın hizâsına geldiklerinde ise, -daha önce de
Bununla birlikte evinden ihram elbisesi giyerek uçağa veya gemiye binmende bir
sakınca yoktur.Ancak ihrama niyet etmezsin.Mîkatın hizâsına geldiğini öğrendiğin
anda bu ibâdete niyet eder ve telbiye getirmeye başlarsın.
Hacının ihrama girdikten sonra bol bol telbiye getirmesi ve sesini yükseltmesi
gerekir.Kadın ise, kendisi ve yanındaki arkadaşı duyacak kadar sesini kısar.Umre
yapan kimse, tavafa başlayana kadar telbiye getirir.Hacı ise, bayramın 1. günü
Akabe cemresine taşları atıncaya kadar telbiye getirir. | |
| | | moon_light3 نائبة المديرة
sms : رَبِّ لَا تَذَرْنِي فَرْداً وَأَنتَ خَيْرُ الْوَارِثِينَ
الجنس : عدد المساهمات : 31908 تاريخ التسجيل : 10/06/2011 الموقع : القفطان المغربي العمل/الترفيه : طالبه المزاج : هادئه جدا
| موضوع: رد: صفة الحج والعمره- باللغه التركيه الجمعة سبتمبر 14, 2012 8:59 am | |
| HAC VE UMRE NASIL YAPILIR?
Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamdolsun.Çok, temiz ve mübârek hamd, Allah’adır.
Beytullah’ı, insanlar için toplanma yeri ve güvenli bir mekân kılarak mü’min kullarının
gönüllerini oraya meyletmelerini sağlayan Allah’a hamdolsun.Beytullah’ı en güzel bir
şekilde haccedip umre yapan Allah’ın seçkin kulu, sevgilisi, âlemlere rahmet olarak
gönderilen Hz.Muhammed’e salât ve selâm olsun.Gerçekten Muhammed-sallallahu
etmiş ve Allah yolunda gereği gibi cihâd etmiştir. nsanlara doğru yolu göstermek,
onları küfür ve şirk karanlığından, slâm güneşine ve aydınlık nûruna çıkarmak için
Allah-azze ve celle-, O’nu slâm dîniyle göndermiştir.
Nitekim Allah-azze ve celle- bu konuda şöyle buyurmaktadır:
Allah’ın kendisine bıraktığı emâneti yerine getirmiş, ümmetine nasihat
[
:
]
“(Ey Muhammed!Sana ve senden önceki peygamberlere vahyettiğimiz gibi) Sana da
katımızdan Kur’an’ı vahyettik.(Sana vahiy gelmeden önce) Sen, (daha önce inen)
kitap(lar) nelerdir ve îmân nedir? hiçbirisini bilmiyordun.Ancak Biz Kur’an’ı,
kullarımızdan dilediklerimize dosdoğru yolu bulmaları için bir aydınlık kıldık.Şüphesiz
ki sen (Ey Muhammed!),-Allah’ın izniyle-dosdoğru yola ( slâm’a) iletirsin”Şurâ Sûresi:52
Allahım!Bize farz kılıp yerine getirmemizi emrettiğin ibâdetler için sana hamdolsun.
Yine bu ibâdetleri kolaylaştırıp yerine getirmemizi sağladığın için sana hamdolsun.
Mekke-i Mükerreme, yeryüzünün en fazîletli ve Allah Teâlâ’ya en sevimli yeridir.
Çünkü orada Mescid-i Haram vardır, Kâbe-i Muazzama vardır.Allah Teâlâ, dünyanın
her yerindeki müslümanların günde beş defa O’nun emrine icâbet ederek
namazlarında Mekke-i Mükerreme’ye yönelmeleri için orayı kıble kılmıştır.
Mekke-i Mükerreme,peygamberlerin beşiği,babamız brâhîm-aleyhisselâm-’ın makamı,
aleyhi ve sellem-’in
peygamber olarak gönderildiği
Buraya gelmeden önce, Mekke-i Mükerreme ve Kâbe-i Muazzama’ya uzakta,
ülkende iken namazlarında Allah’a yöneliyor, (televizyondan) Mescid-i Haram’da
namaz kılanları görüyor ve onlardan birisi olmayı, Kâbe’nin etrafında tavaf edenler
gibi tavaf etmeyi, namaz kılanlar gibi namaz kılmayı, zemzem suyundan içmeyi, Safâ
3
ve Merve arasında sa’y etmeyi ve Allah’a ibâdet edilen en fazîletli mekânda sen de
Allah’a ibâdet etmeyi Allah Teâlâ’dan sana nasip buyurmasını diliyordun.
Allah Teâlâ’dan nice defalar hac ve umre ibâdetini yerine getirmeyi sana
kolaylaştırması için duâ etmişsindir.Nitekim Allah Teâlâ bu duânı kabul buyurarak
hayâllerini gerçeğe çevirdi ve seni murâdına erdirdi.Bunun için Allah Teâlâ’ya
şte sen, şimdi Beytullah’a gitmek için yola çıkıyorsun.Müslüman olarak senin bizim
üzerimizde hakkın vardır. şte bu hakkı yerine getirerek, Mescid-i Haram’a gitmeye
azmettiğin andan itibaren, selâmet içerisinde ve büyük ecirler kazanmış olarak ehline
dönünceye kadar seni bizimle beraber şu kısa yolculuğa dâvet ediyoruz.
HAC VE UMREN N FAZÎLET :
Hac ve umrede yapılması gereken işleri Kur’an ve sünnette belirtilen şekilde ve
Allah rızâsı için yapan kimse için hac ve umrenin Allah katındaki sevabı çok büyüktür.
ondan râzı olsun-
rivâyet edilen hadîste Rasûlullah-sallallahu
“Her kim, bu beyti (Kâbe’yi) tavaf etmek için gelir de (ihramlıyken) eşiyle cinsel
ilişkide bulunmaz ve herhangi bir günah işlemezse, anasından doğduğu gibi
Bunun anlamı; sanki anasından yeni doğmuş, hiçbir günah ve kötülük işlememiş
çocuk gibi, umre yapan kimsenin Allah tarafından günahları bağışlanır, demektir.
Umrenin fazîleti Ramazan ayında artarak daha da büyür.Öyle ki bu ayda yapılan
umre, Peygamber-sallallahu aleyhi ve sellem- ile birlikte yapılan hacca denktir.
ondan râzı olsun-
rivâyet edilen hadîste, Peygamber-
“ ki umre arasında yapılan küçük günahlara, bu iki umre (sevabı) keffâret olur.Kabul
olunan haccın karşılığı (mükâfatı) ancak cennettir.” Buhârî ve Müslim
Kabul olunan hac, içerisinde riyâ ve şöhret amacı taşımayan, hiçbir günah
işlenmeyen ve Allah’a itaatsizlik olmayan hactır.Hacının, hacda yapılması gereken
işleri Allah ve Rasûlünün emrettiği şekilde yapmasıdır.
HAC VE UMRE YAPMANIN HÜKMÜ:
4
Hac, slâm dînin beş temel esâslarından birisidir. slâm ümmeti, Peygamber-sallallahu
yapmaya gücü yeten her müslümanın ömründe bir defa olmak üzere hac
yapmasının farz olduğunda oybirliğine varmışlardır.
Nitekim Allah-azze ve celle- bu konuda şöyle buyurmaktadır:
günümüze kadar; akıl-bâliğ ve hür olan,malı ve bedeniyle hac
“Yoluna gücü yetenlerin (hac farizasını yerine getirmek için Allah’ın) evini haccetmesi, Allah’ın
insanlar üzerindeki bir hakkıdır.Her kim, (hac farizasını) inkâr ederse, bilsin ki Allah, bütün
âlemlerden (ondan ve diğer kullarının yapacağı hacdan) müstağnîdir.” Âl-i mrân Sûresi:97
Umreye gelince, slâm âlimlerinin en doğru olan görüşüne göre, ömürde bir defa
olmak üzere umre yapmak farzdır.Bu umre, ister hac ile birlikte yapılsın, isterse hac
yapılan yılda yalnız başına yapılsın aynıdır.Akıl-bâliğ olan, Mekke-i Mükerreme’ye
ulaşacak kadar yol masrafına ve bu ibâdeti edâ ederken ihtiyacını giderecek
nafakaya sahip her müslümanın umre yapması gerekir.
için yapılan bir ibâdettir. ster büyük olsun, isterse
küçük olsun, bir ibâdetin Allah katında kabul olunabilmesi, senin de istemiş olduğun
Allah’ın rızâsı ve O’nun cennetini elde edebilmen için iki şartın gerçekleşmesi gerekir:
Birincisi: bâdetin, yalnızca Allah rızâsı için yapılması, kullarından hiç kimseyi Allah’a
Nitekim Allah-azze ve celle- kudsî bir hadîste şöyle buyurmaktadır:
“Ben, ortak koşulmaktan müstağnîyim.Her kim, benim için bir amel işler de o ameline
benimle birlikte başkasını ortak koşarsa, onu ortak koştuğu şeyle başbaşa bırakırım.”
Bunun anlamı;Allah Teâlâ, işlediği amele kendisiyle birlikte başkasını ortak koşulan
ameli kulundan asla kabul etmez, demektir.
nsanların kendisini görmesi veyahut da insanların kendisini duyması için hac veya
umre yapan kimseyi buna örnek olarak verebiliriz.
Dolayısıyla azîz kardeşim, bütün bunlar amelleri boşa götüren davranışlardır.
kincisi:Bu ibâdeti yerine getirirken Peygamber-sallallahu
uyman, yani O’nun yaptığı gibi yapman gerekir.
Şüphesiz ki Allah Teâlâ’nın yerine getirmemizi emrettiği ibâdetlerin nasıl olduğunu
ve nasıl yerine getirilmesi gerektiğini, ancak Allah’ın kitabı Kur’an-ı Kerîm ile Rasûlullah
aleyhi ve sellem-’in
sünnetinde bulmaktayız.
5
slâm dîninde, nasıl yerine getirilmesi hususunda hiçbir bilgi olmayan bir ibâdet
bulamazsın.Örneğin namaz; nasıl kılınması gerektiği hususunda kendisine has özellikleri
vardır.Zekât,Ramazan orucu,hac ve diğer ibâdetler de böyledir.
Nitekim Rasûlullah-sallallahu aleyhi ve sellem- Vedâ haccında şöyle buyurmuştur:
ر
ظ
((
روا
“Hac ile ilgili ibâdetlerinizi benden alınız (öğreniniz)”. Müslim
Bunun anlamı; “hac ve umre işlerinde benim yaptıklarıma bakın ve beni örnek alın”
Allah ve Rasûlünün ibâdette meşrû kılmadığı her
türlü fazlalıktan ümmetini şiddetle uyarmış ve şöyle buyurmuştur:
((
روا
“Her kim, işimizde (dînimizde) olmayan bir şey yaparsa, o yaptığı şey, reddolunur
Bunun anlamı;Her kim, bir ibâdeti Allah ve Rasûlü
kılmadığı bir şekilde yaparsa, o yapmış olduğu ibâdet kendisinden reddolunur, Allah
-sallallahu aleyhi ve sellem-’in
Her ibâdeti yerine getirirken bu iki şartı gözönünde bulundurman gerekir.Hac ve
umre ibâdetini yerine getirirken bilmen gereken en önemli şey; hac ve umreni Allah
rızâsı için yapıp yapmadığını, yine Allah ve Rasûlü-sallallahu aleyhi ve sellem-’in meşrû kıldığı
şekilde yerine getirip getirmediğini gözden geçirmen gerekir.
Allahım!Yaptığımız her amelimizi vechi kerîmine lâyık eyle.Bu amellerimizle ne riyâ,
ne de şöhret istiyoruz.Allahım!Bu ibâdeti, Senin ve Rasûlünün bize emrettiği şekilde
yerine getiriyoruz.!Onları bizden kabul buyur.. Âmîn.
Hac yapmak için Mekke’ye doğru yola çıkmaya karar verdiğin zaman, yol ve
orada harcayacağın masraflarını helâl maldan ayırmalısın.Yoldayken Allah’a itaatte
sana yardımcı olacak iyi yol arkadaşını araştırman gerekir.Hac ibâdetini bilerek
yapabilmen ve de haccını bozacak hatalara düşmemen için, hacla ilgili bilgileri iyice
öğrenmen gerekir.Hacla ilgili bilemediğin şeyleri ilimde derinleşmiş âlimlere sorman
gerekir.Çünkü âlimler, peygamber-sallallahu
Bir kadının;baba,kardeş,oğul,koca veya bunlar gibi kendisine mahrem durumunda
olan birisiyle yola çıkması gerekir.Mahremsiz olarak tek başına yola çıkar ve haccını
yaparsa, günahkâr olur, ancak haccı Allah’ın izniyle geçerlidir.
Büyük bir ibâdetle ilgili bilgileri elde etmek için şimdi hep birlikte, bu yüce dînin
geniş sahasına girelim.Seninle Allah’ın en fazîletli mekânına, Beytullah’a gitmek için
aleyhi
sellem-’in
ve
de buyurduğu gibi,
6
yola çıkalım kardeş.Orası öyle bir mekândır ki Allah Teâlâ orayı mübârek ve emîn bir
belde, orada bulunanları da emîn kılmıştır.
HACCIN ÇEŞ TLER :
Haccın çeşitleri üçtür.Hacı, bu üç çeşitten herhangi birisini seçebilir.Hangisiyle
haccını yaparsa, o haccı geçerlidir.Bu hac çeşitleri şunlardır:
Temettu’ haccı:Hacının, Şevvâl, Zilkâde ve Zilhicce ayının ilk on günü olan hac
aylarında mîkat yerinden umre yapmak için ihrama girdiğinde;
diyerek niyet etmesi, sonra da umrede yapılması gereken işlerin hepsini yerine
getirmesidir.Tavaf ettikten ve sa’y yaptıktan sonra saçlarını kökünden kazıtır veya
kısaltır.Böylece umresi tamamlanmış olur. hramlıyken kendisine haram olan her şey
helâl olur.Zilhicce ayının 8. günü olunca, bulunduğu yerden;
diyerek hac için ihrama girer.Temettu’ haccı yapan kimse bayramın 1. günü bir
koyun veya keçi, veyahut deve veya sığırın yedide birine ortak olmak sûretiyle kurban
kesmesi gerekir.Kurban kesemeyecek durumda ise, 3 günü hacda, 7 günü de ehline
döndükten sonra toplam 10 gün oruç tutması gerekir. slâm limlerinin en doğru olan
görüşüne göre, beraberinde kurbanını götürmeyen için hac çeşitlerinin en fazîletlisi,
temettu’ haccıdır.Çünkü Peygamber-sallallahu
sa’y ettikten sonra ashâbına şöyle buyurmuştur:
aleyhi ve sellem-
Safâ ve Merve arasında
“Sizden kim, beraberinde kurbanını getirmemiş ise, (tıraşı olup) ihramından çıksın ve
bunu haccının umresi saysın.” Buhârî ve Müslim
Hac çeşitlerinin en fazîletlisinin temettu’ haccı olmasının nedeni; hacının bu
yolculuğunda hac ile umreyi birleştirmiş olmasıdır.
Kırân Haccı:Hacının, hac aylarında mîkat yerinden ihrama girdiğinde umre ile haccı
((
diyerek her ikisine birlikte niyet etmesidir.Mekke’ye vardığında umre tavafını
yapar.Ardından hac ve umre için bir defa olmak üzere sa’y eder.Bu sa’yını farz
tavafla birlikte yapmak için de erteleyebilir.Sonra hacı, Zil-hicce ayının 8. günü
Minâ’ya çıkıncaya kadar ihramlı halde kalır, saçını usturayla kazıtamaz veya
7
(makasla) kısaltamaz.Böylece geri kalan ibâdetlerini tamamlar.Kırân haccı yapan
hacı, Temettu’ haccı yapan kimse gibi bir koyun veya keçi, veyahut deve veya sığırın
yedide birine ortak olmak sûretiyle kurban kesmesi gerekir.Kurban kesemeyecek
durumda ise, 3 günü hacda, 7 günü de ehline döndükten sonra toplam 10 gün oruç
frâd Haccı: Hacının, hac aylarında mîkat yerinden ihrama girdiğinde;
diyerek sadece hacca niyet niyet etmesidir. frâd haccına niyet eden hacı, kırân
haccına niyet eden hacının yaptıklarının aynısı yapar, ancak kırân haccına
niyetlenen hacının bir kurban kesmesi gerekir, ifrâd haccına niyetlenen hacının ise
kurban kesmesi gerekmez.Çünkü ifrâd haccı yapan kimse, kırân ve temettu’ haccı
yapan kimseler gibi, hacla umreyi birlikte yapmamışlardır.
Hacı, bu üç hac çeşitlerinden birisini yapmakta muhayyerdir.Ancak daha önce de
belirtildiği gibi, beraberinde kurbanını getirmeyen için, en fazîletlisi temettu’ haccıdır.
Hac veya umre yapmak amacıyla Allah’ın mukaddes evi Beytullah’a yöneldiğin
zaman bilmen gerekir ki, bu ibâdete başlaman mîkat yerinden ihrama girmenle
hram;Hac veya umre ibâdetine niyet etmek demektir.Hac veya umre yapmak
amacıyla Mekke’ye gelen herkes mîkattan ihrama girer.
Mîkatlar;Peygamberimiz Muhammed-sallallahu
Beytullah’ı haccetmek veya umre yapmak amacıyla dünyanın her yerinden
gelenlerin Mekke’ye varmadan önce ihrama girdikleri yerlerdir.Bu mîkat yerleri
Zul-Huleyfe:Medine halkıyla o yoldan gelenlerin mîkat yeridir.Zul-Huleyfe ile
Mescid-i Nebevî’nin arası 13 kilometredir.Zul-Huleyfe, Mekke’ye en uzak olan mîkat
yeridir.Bu mîkat yeriyle Mekke arası 420 kilometredir.Günümüzde bu mîkat yeri,
Cuhfe:Râbiğ denilen şehre yakın bir eski köydür.Hac veya umre yapmak için gelen
insanlar, şu anda Râbiğ denilen yerden ihrama girmektedirler.Râbiğ şehri, Cuhfe
denilen yere çok yakındır.Bu mîkat yeri ile Mekke arası 208 kilometredir. Burası Suriye,
Lübnan,Ürdün,Filistin ve Mısır halkları ile S. Arabistan’ın kuzeyinde oturanlar, kuzey ve
batı Afrika halkı ile o yoldan gelenlerin mîkat yeridir.
Karnul-Menâzil:Burası “Seylul-Kebîr” adıyla da blinmektedir.Bu mîkat yeriyle Mekke
arası 78 kilometredir.Burası, S.Arabistan’ın Necd bölgesi halkı ile Basra Körfezi ülkeleri,
Irak ve ran halkları ile o yoldan gelenlerin mîkat yeridir. Tâif şehrinin batısındaki dağlık
Hedâ yolu üzerinde bulunan “Vâdi Mahram” mîkat yeri de bu mîkatla aynı hizâdadır.
aleyhi
sellem-’in
ve
8
Buranın Mekke’ye uzaklığı ise, 75 kilometredir.Burası, Tâif halkı ile o yoldan gelenlerin
mîkat yeridir.Ancak burası müstakil bir mîkat yeri değildir.
Yelemlem:Günümüzde bu mîkat yeri “Sa’diyye” adıyla da bilinmektedir. Mekke’ye
uzaklığı, 120 kilometredir.Burası, Yemen halkı ile o yoldan gelenlerin mîkat yeridir.
Zâtu Irk:Burası, Irak halkı ile doğuda oturanların mîkat yeridir.Ancak şu an burası, yol
olmaması sebebiyle terkedilmiş durumdadır.Mekke’ye uzaklığı, 100 kilometredir.Irak
halkı ile doğu halkı şu an “Seylul-Kebîr” veya “Zul-Huleyfe”den ihrama girmektedirler.
Mekke halkı ise, hac için evlerinden, umre için ise, “Ten’im” mescidinden veya
Harem sınırlarının dışından herhangi bir yerden ihrama girerler.
Cidde,Bahra,Şarâi’ gibi mîkat sınırları içerisinde oturan kimseler, hac veya umre için
Hac yapmak isteyen her müslümanın bu sayılan mîkat yerlerine uğradığında
ihrama girmesi gerekir.Hac yapmak istediği halde, ihrama girmeyip bilerek mîkat
yerini geçen kimsenin tekrar mîkat yerine dönmesi gerekir.Aksi takdirde Mekke’de bir
cezâ kurbanı kesmesi ve etinin hepsini Mekke’de fakirlere dağıtması gerkir.Bu cezâ
Aynı şekilde unutarak veya uykuda kaldığından dolayı mîkat yerini ihrama
giremeden geçen kimsenin hatırladığı an tekrar mîkat yerine dönmesi ve oradan
ihrama girmesi gerekir.Aksi takdirde yukarıda olduğu gibi, bir cezâ kurbanı kesmesi ve
etini Mekke’de fakirlere dağıtması gerekir.
Hac ve umre yapmak isteyenin mîkat yerinde yapması gereken şeyler:
Karayoluyla mîkat yerine ulaştığın zaman, gusül abdesti alıp bedenine güzel koku
sürünmen, mümkünse tırnaklarını kesmen sünnettir.Bundan sonra Ridâ ve izâr’dan
oluşan ihram elbisesini giymen gerekir. hram elbisesinin beyaz ve yeni olması daha
fazîletlidir.Ancak yeni değil ise, temiz olması yeterlidir.
Bu arada ihram elbisesine güzel koku sürülmemesi gerekir.Şayet güzel koku
sürülmüşse, güzel kokunun bulaştığı yeri derhal yıkaman gerekir.
Kadın için sünnet olan herhangi bir elbise yoktur.Bilakis dilediği elbisesini giyebilir.
Vücût hatlarını belli etmeyen, vakar ve saygınlığını koruyan bir elbise giymesi ve
fitneye sebep olabilecek şeylerden uzak durması gerekir.Ayrıca erkeklerin yanından
geçecek kadının güzel koku sürünmemesi gerekir.
Herhangi bir farz namazı kıldıktan sonra ihrama girmen sünnettir. hrama girdiğin
vakit, farz bir namaz vakit değil ise, sadece iki rekat abdest namazı kılarsın.
Bunların hepsini yaptıktan sonra, umreye niyetlenerek şöyle de:
9
Ardından,Peygamberin Muhammed-sallallahu
aleyhi ve sellem-
ihrama girdikten sonra
Anlamı:“Buyur Allahım!Buyur (emrine geldim).Buyur (Allahım!Emrine geldim), senin
hiçbir ortağın yoktur, buyur (Allahım!Emrine geldim).Hamd da senin, mülk de senin,
nimet de senindir.Senin hiçbir ortağın yoktur.”
Havayoluyla geliyorsan uçağın pilotu, denizyoluyla geliyorsan geminin kaptanı,
hacıların ihram elbiselerini giymeleri için genellikle yolculara mîkatın hizâsına
gelmeden önce anons yaparlar.Mîkatın hizâsına geldiklerinde ise, -daha önce de
Bununla birlikte evinden ihram elbisesi giyerek uçağa veya gemiye binmende bir
sakınca yoktur.Ancak ihrama niyet etmezsin.Mîkatın hizâsına geldiğini öğrendiğin
anda bu ibâdete niyet eder ve telbiye getirmeye başlarsın.
Hacının ihrama girdikten sonra bol bol telbiye getirmesi ve sesini yükseltmesi
gerekir.Kadın ise, kendisi ve yanındaki arkadaşı duyacak kadar sesini kısar.Umre
yapan kimse, tavafa başlayana kadar telbiye getirir.Hacı ise, bayramın 1. günü
Akabe cemresine taşları atıncaya kadar telbiye getirir. | |
| | | moon_light3 نائبة المديرة
sms : رَبِّ لَا تَذَرْنِي فَرْداً وَأَنتَ خَيْرُ الْوَارِثِينَ
الجنس : عدد المساهمات : 31908 تاريخ التسجيل : 10/06/2011 الموقع : القفطان المغربي العمل/الترفيه : طالبه المزاج : هادئه جدا
| موضوع: رد: صفة الحج والعمره- باللغه التركيه الجمعة سبتمبر 14, 2012 8:59 am | |
| Kıymetli Hacı Kardeş,
Hutbeden sonra öğle ile ikindi namazını bir ezân ve iki kâmetle birleştirerek, öğle
vaktinde kılarsın.Öğle ile ikindi namazının öncesinde veya arasında veyahut da
sonrasında herhangi bir sünnet namaz kılmazsın.
Kıymetli Hacı Kardeş,
Öğle ve ikindi namazını birlikte öğle namazının vaktinde kıldıktan sonra artık bu
anlarını Allah’a ibâdetle değerlendirmeye çalışmalısın.Eline geçen bu büyük fırsatı
kaçırmamalısın.Güneş batıncaya kadar bol bol Allah’ı anmaya, Allah’a duâ etmeye,
Subhanallah, Velhamdulillah ve Lâ ilâhe illallah demeye, tevbe ve istiğfarda
bulunmaya gayret etmelisin.Duâ ederken kıbleye yönelerek ellerini kaldırmalısın.
Yaratanına ve Mevlâna zelîl ve O’na muhtaç bir şekilde duâ etmelisin.
Peygamberin Muhammed-sallallahu
dinlemelisin:
“Duâların
peygamberlerin söylemiş olduğu en hayırlı söz ise, Lâ ilâhe illallahu vahdehû lâ
şerîke leh. Lehul-mulku velehul-hamdu ve huve alâ kulli şey’in kadîr’ sözüdür.”
(Arafatta duâ ederken) Allah’tan dünya ve âhiret iyiliklerini dilemelisin.
Bu kasetin sonunda sana bazı şeyleri tavsiye etmek istiyoruz.Umulur ki ki Allah Teâlâ
bu tavsiyelerden yararlanmanı sağlar.Beytullah’ın bulunduğu yer, Allah’a itaatte
mü’mine yardım eder ve onu günahlardan uzaklaştırır.
Bu tavsiyelerin;
Birincisi:Beş vakit namazını Mescid-i Haram’da kılmaya gayret etmelisin. Bunun için
de Mescid-i Haram’a erken gitmeye kendini zorlamalısın.Namazlarını, gücün
yettiğince düşünerek ve huşû ile kılmaya çalışmalısın.
kincisi:Allah Teâlâ’ya yakın olabilmenin en büyük vesîlesi, Kur’anı okumaktır.
Dolayısıyla bu umrende kolayına geldiği kadar düzenli bir şekilde günlük olarak bazı
cüzleri okumalısın.
Üçüncüsü:Mescid-i Haram’da kılınan bir namaz, diğer câmilerde kılınan yüz bin
namaza denktir.Dolayısıyla azîz kardeşim, nafile namazlarla sünnetleri yerine
getirmeye gayret etmelisin.Nitekim Rasûlullah-sallallahu
cennette nasıl kendisiyle birlikte olabileceğini sorunca,Peygamber
ona: “Kendini çokça secde etmeye alıştır” Buyurmuştur.
sellem-
en
hayırlısı
Arefe
Dördüncüsü:Sabah ve akşam yapılan duâ ve zikirleri yapmaya devam etmen de
güzeldir.Bu duâ ve zikirleri ezberlemeye çalışmalısın.Saîd elKahtânî’nin yazdığı ve
Guraba Yayınevinin tercüme ettiği; “Hısnul-Müslim, Kur’an ve Sünnette Müslümanın
Sığınağı Duâ ve Zikirler” adlı kitapçık, bu konuda yazılmış en güzel eserdir.Bu kitaptaki
duâ ve zikirleri okumaya gayret etmelisin.
Beşincisi:Güzel ahlâklı olmaya ve insanlarla güzel geçinmeye gayret etmelisin.
Dilini,başkasının gıybetini etmekten, koğuculuk yapmaktan ve başkası hakkında çirkin
söz söylemekten korumalısın.Mekke’de işlenen bir günahın, başka yerde işlenen
günahtan Allah katında daha çirkin ve daha büyük olduğunu bilmen gerekir.
Altıncısı:Umreci Kardeş, bir an önce Allah’a tevbe etmeye gayret etmelisin.
Hayatını sâlih amellerle dolduracak yeni bir sayfa açmalısın. Bu mübârek yolculuğun,
seni yaradanına ve mevlâna yaklaştıracak bir hayra vesîle olsun.
Nitekim Allah-azze ve celle- Kur’an-ı Kerîm’de şöyle buyurmaktadır:
[
“(Ey Muhammed!) Nefislerine zulmederek (günahları işlemiş) kullarıma de ki:
(Günahlarınızın çok olmasından dolayı) Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin.Hiç
şüphesiz ki Allah (ne kadar çok olursa olsun, bir daha dönmemek üzere günahlarına
tevbe edenlerin) günahları(nı) bağışlar.Çünkü
bağışlayan ve (onları) çok esirgeyendir.(Ey insanlar ! taat ve tevbe ederek) Rabbinize
dönün ve size (O’nun) azabı gelmeden önce O’na teslim olun.Yoksa hiç kimse size
yardım edemez.Siz farkında olmadan, ansızın başınıza bir azap gelmezden önce
Rabbinizden size indirilen en güzel şeye (Kur’an’a, emirlerini yerine getirmek ve
yasaklarından da sakınmak sûretiyle) uyun.(Dünyadayken) Allah’ın (emirlerine
uymayarak) O’nun hakkını gereği gibi yerine getirmediğimden dolayı bana yazıklar
olsun,diyen kimse (gibi pişman olmamanız için Rabbinize itaat ederek O’na dönün).
Gerçekten ben, (dünyadayken Allah’ın emri, kitabı, Rasûlü ve mü’minlerle) alay
edenlerden idim.Veya; Allah beni doğru yola (dînine) iletseydi, elbette ki (şirk ve
günahlardan)
gördüğünde, benim için (dünyaya bir kez daha) dönmeye imkân olsa da (Rabbine
itaat ederek sâlih amel işleyen) iyilerden olsaydım, diyeceği günden sakının.Hayır,
senin dediğin gibi değildir.(Hakka delâlet eden apaçık) âyetlerim sana gelmişti de
sen,onları yalanlamış, (onları kabul etmeyerek) büyüklük taslamış ve (Allah ve
sakınanlardan
olurdum.Veya;
Rasûlünü) inkâr edenlerden olmuştun.Kıyâmet günü (Allah’a lâyık olmayan şeylerle
O’nu niteleyip O’na ortak koşmak ve evlât nisbet etmek sûretiyle) Allah hakkında
yalan söyleyenlerin yüzlerinin kapkara olduğunu görürsün.(Allah’a karşı büyüklük
taslayanın) varacağı yer, Cehennem değil midir?Allah, (emirlerini yerine getirmek ve
yasaklarından da sakınmak sûretiyle Rablerinden gereği gibi) korkanları (Cehennem
azabından kurtararak) kurtuluşa erdirecektir.Onlara (Cehenne azabının) fenâlığından
hiçbir şey dokunmayacaktır.Onlar, (dünya hayatında elde edemedikleri şeyler için
de) üzülmeyeceklerdir.” Zümer Sûresi:53-61
Kıymetli Müslüman Kardeş,
Son olarak, sizlere bu kaseti hazırlayıp sunan Mûte slâmî Bant-Kayıt Stüdyosu, Allah
Teâlâ’dan yaptığınız amellerinizin karşılığını vererek umrenizi kabul buyurmasını,
âilenize selâmetle ve büyük ecirler kazanarak dönmenizi niyaz eder.
Yine Allah Teâlâ’dan hepimize dosdoğru yolda yürümeyi ve güzel ameller işlemeyi
nasip etmesini niyaz eder. | |
| | | | صفة الحج والعمره- باللغه التركيه | |
|
مواضيع مماثلة | |
|
| صلاحيات هذا المنتدى: | لاتستطيع الرد على المواضيع في هذا المنتدى
| |
| |
| |
|